1981’de Bozüyük’te doğdu. 1999’da İmam Hatip Lisesinden mezun oldu. Yükseköğrenimini Viyana Üniversitesi İletişim Fakültesinde tamamladı. Viyana merkezli Magrib dergisinin kurucuları ve editörleri arasında yer aldı. Şiiriyle yazıları Yedi İklim, Magrib, Kaşgar ve Melâmet gibi dergilerle çeşitli gazetelerde yayımlandı. Anadolu Yazarlar Birliği yönetim kurulu üyesi ve Yedi İklim dergisi editörlerinden. Ankara’da oturuyor; Almanca ve İngilizce biliyor.

Şiir Kitapları: Uzak Ülkeme Doğru (2014), Üç Adam (2016).

  • İ Hâli

    Serdar Kacır, İ Hâli’yle insan olmanın hâllerini, bu hâllerin insana yüklediklerini mistik ve idealist bir şiir diliyle sunuyor. Şehir hayatının ilişkilerde, insanın ‘kendi’ olma mücadelesinde nasıl büyük boşluklar oluşturduğunu, her kadının, erkeğin ve çocuğun dünyasından geçerek bir yere varma hedefi gütmeden anlama derdiyle konuşuyor: Çünkü ‘arayış’ şairin asıl derdi. Şiirlerinde, yaşadığı çağın gürültü ve kaosuna kapılmama mücadelesi, gündelik kargaşa ve idealler çatışması yörüngesinde; ‘hâl’den memnun olunmasa da mücadelenin bırakılmadığı bir dünya çiziyor. Onun dünyasında çatışma ağır geldiğinde hafifliğine sığınabileceğimiz bir kabuk, tehlikelerden sakınabileceğimiz bir eşik, uzanıp dinlenebileceğimiz bir gök kubbe inşa edebiliriz. Sağ sâlim burada olma mücadelesi ancak bu hâl ile mümkündür; bu hâl, insan olabilmenin hâli, pergelin bir ucunu merkezde tutabilmenin i hâli.

    “fenadır bir kelimeye şiirden kovulmak
    ya şiir gibi bir kalbe hiç sokulamamak
    doğulu olmak kadar zor değilse peki
    merasimini kaçıran bir tek ölüler mi
    dünya ne cehennemdir ne cennet
    elbet her şey Allah’tan ibaret”

    105,00140,00
  • Kırk

    Kırk, şairin dördüncü kitabı. Tekâmül yürüyüşünde artık durduğu yeri bilen bir sesle yazılan şiirler var karşımızda. Durduğu yer, insanın ben olma hikâyesinin, biz olmaya evrildiğini anladığı anda oluşan bir evren. Kişinin kendi bütünlüğünü kurtarabilmesinin ise ancak gölgeleriyle yüzleşerek ama onlarla çarpışmadan, sadece akıp gideni anlamaya çalışan bir teslimiyetle mümkün olduğunu işaret ediyor. Şair, Kırk’ta, denizi kışkırtan gemilerin karşısına, şiirini koyuyor.

     

    sahip bir ad vermedin hala sırtımdaki mühre

    bu eşkalsiz zamanı daha ne kadar taşımalıyım

    çile katından mı bu kusur bu bulaşık öğe

    benzedikçe size göğe benzemiyor yüzü artık çocukların

    127,50170,00