Leylekleri Beklerken
₺337,50Üniversitede asistan olan Musa, kayıp hikâyeyi araştırması için Kazayargılı Köyüne gönderilir. Hikâyeyi leylekler göçerken Ak Ana anlatacaktır. Fakat Musa, otuz yıldır hiç uyumadan otobüs kullandığı söylenen Tahir’iyle, yürüyerek hac yolculuğuna çıkan Cumhur’uyla, cinlerin düğününde besmele çekip düğünü dağıttığı için asker arkadaşıyla bozuşan muhtarıyla; köylülerin Topal Kadri’ye oyun oynadıklarını fark eder. Şimdi ne yapacaktır? Oyuna dâhil mi olacak, yoksa kırk yaşındaki o çocuğu rüyasından mı uyandıracaktır?
Leylekleri Beklerken, iyilikle kötülüğü merkeze alan, çocuksu masumiyeti yücelten, Yunus Emre’den Evliya Çelebi’ye gelenekten beslenen; gizemli, sürükleyici ve iyimser bir kurgu. Aynı zamanda hikâyelere ve hikâye anlatıcılarına bir saygı duruşu.
“Herkes sıradandı. Her şey sahteydi. Bu dünyada hiç kimseninkine benzemeyen, dinlemeye değer tek bir hikâye vardı. Kahramanı kekliklere taş kırıyordu. Mutfaktaki delikten Tanrı Teâlâ ona yemek gönderiyordu. Topal olduğu için onu, dünyaya bir kekliğin getirdiğine inanıyordu. En önemlisi de kötülüğün tarifini çok iyi yapılabilmesine karşın kötülük nasıl yapılır; onu bilmiyordu.”
₺450,00Mavi Defter
₺112,50Avrupa’da yaşayan Türkler, uzun yıllar önemli olayların, önemli hikâyelerin içinde buldu kendilerini. Bazen kahramanı, bazen izleyicisi oldular Avrupa’da geçen zamanın. Ama şimdiye değin yaşadıklarını, düşündüklerini, hissettiklerini yazmaya, paylaşmaya ne vakit, ne dil bulabildiler. Avrupa’nın üçüncü kuşak Türkleri, hikâyelerini anadilleriyle anlatmaya başlıyor: Mavi Defter, böyle bir dil, anlam ve vakit arayışının ürünü.
Zeynep Zuhal Kılıç, ânın içinden bir pencere açarak sesleniyor okura. Yorgun kelimeleri şifacılığa çağırıyor. Mavi Defter, hastane koridorlarının, gizli okurların, sokaktaki hikâye satıcılarının, pencereden sokağı seyredenlerin, çiçeklerle konuşanların hikâyeleriyle tenha bir yolculuğa çıkarıyor. Hikâyeler boyu zihinde yankılanan sis perdesi, en sonunda dağılıyor.
₺150,00Menzile Koşan Süvariler
₺202,50Balkan bozgununda savaş ve yoksullukla girdiği cidali kaybeden babalar, geride kalan yetimlerle dedelerinin yaşam mücadelesi; göçler, göçemeyişler arasında büyüyen ama hep hayret çağında kalan öykü kişileri… Gerçekliğin düşe, düşün gerçekliğe ulandığı metinler arası geçişler, tarihî kişiliklerle öykü kişileri arasında tebessüm ettiren diyaloglar Menzile Koşan Süvariler’in zengin, sıra dışı anlatı atmosferini dokunaklı, sade bir dille kuruyor.
₺270,00Militan Kahvesi
₺262,501976-1980’li yıllar Türkiye’sinde özellikle bir kesimin düşünüş biçimini, kültür, edebiyat, eğitim ve insan kavrayışını bir dizi olay etrafında anlatan Militan Kahvesi, dönemin siyasal-ideolojik gerilimlerini, çatışmalarını, kavgalarını alışılmadık bakış biçimiyle sunuyor. MTTB, Akıncılar, Akıncı Güç gibi gençlik oluşumları, ‘militan olmak’ isteyen naif ve dikkatli bir üniversite öğrencisinin gözüyle aktarılıyor.
1980’li yıllar gençlerinin düş, hayal, tasavvur ve beklentilerinin, ‘adanmışlık duyguları’nın kırılışını izlemek, günümüz oportinizminin ince, hazin bir açıklaması gibi okunabilir.
₺350,00Modernite Karşısında Boşnaklar
₺157,50Bu çalışma, her şeyden önce melankolinin üstesinden gelen, öfke ve isyandan daha da derinlere inen, bilimsel saygınlığı ortaya koyan yeni bir yaklaşımın oluşmasına katkı sunacaktır. Bu kitabın her sayfasında cömertçe aktarılan bilgi, Boşnakların öz geçmiş algılarına asil bir nitelik katacak ve onları içsel bir özgüvene dönüştürecektir. Prof. Dr. Ferid Muhic
Profesör Fikret Karcic bu kitapta, modernite dalgasının Bosna-Hersek’te neden olduğu tarihsel sonuçların geniş ve ayrıntılı bir incelemesini sunuyor. Profesör Karcic, modern tarihimizdeki kanıtları kullanarak Avrupa topraklarında Müslüman bir millet olarak ortaya çıkan Boşnakların eşsiz tarihini anlatıyor. Prof. Dr. Enes Karic
₺210,00Mühimmat
₺112,50Sanatta ve şiirde, irfani bilgiyi bir kenara koyarak yol almaya çalışmanın ne kadar mümkün olabileceğini tartışan Mühimmat, gerçekliğe tâbi olanların, sanatını ve şiirini haberlerde oluk oluk akan kara siyasayla piyasada çarpışan ‘gerçek’lerle besleyip bunları da yine başka bir ‘gerçeklik’ olan internet medyasının dil ve anlam dünyasında kurgulamanın hakikat nezdindeki anlamsızlığına değiniyor.
Kitapta, itibari gerçeklik evreninde ‘beğen’ilmeyi, takip edilmeyi ölçü saymanın ve çağın gerçekliğini hayatın anlamı, sanatın gerekçesi gibi görmenin niceliğin egemenliğini kabul etmek demek olduğu pratiğinden hareketle niceliğin kendi gerçeğini dayatma biçimi de irdeleniyor.
Mühimmat’ta, hakikatin izini süren şiirle görüntü çağı şiiri arasındaki farklılık da ele alınıyor:
Bütün sütler/sözler, aynı kazana gerçeklik evrenine boşaltılıyor; orada hepsi, belli bir vasatta eşitlenip muhtelif isimlerde paketlenerek piyasaya arz ediliyor. Bu aynılık içerisinde okur da eserde, sanatçıya dair bir remz bulamıyor. Kendini çoğalta çoğalta gerçekliği kaplayan, kuşatan bu mamullerle ilgili önce şu sorunun cevabını vermeli:
O kazana su katılmadığına ‘gerçek’ten emin miyiz?
₺150,00Muhtemel Menkıbeler
₺123,75Türkçede ‘kısa kısa öykü’nün kurucu isimlerinden Mehmet Harmancı’nın Muhtemel
Menkıbeler’de anlattığı öyküler, çok uzun yıllar yeniliğini, çarpıcılığını koruyacak. Yazarın eski
okurlarıyla yeni okurları bu metinlerde dilin, öykü tekniğinin, geleneksel düşünme ve anlatma
biçiminin günceli nasıl kuşattığını, sorguladığını ironik bir anlatımla bulacak. Her öykü, ince bir
tebessümle zihinlerde inzivaya çekilirken her hangi bir bağlamla zaman zaman kendini yeniden
hatırlatıp duyumsatacak.₺165,00Mustafa Kutlu Hikâyesinde Toplumsal Değişim
₺180,00Edebî eserin doğduğu toplumdan, coğrafyadan koparak melez ve belirsiz bir dikkatin, duyarlığın sözcülüğüne soyunması günümüz Türk edebiyatının en ciddi meselelerinden. Kurgu kahramanlarının hayattan değil de metinlerden türetilmesinden dolayı öyküyle romanın insansızlaşması biçiminde tezahür eden kimliksizlik, aidiyetsizlik Mustafa Kutlu hikâyelerinde yoktur. Coğrafyasını, insanını, geçmişini, ânını dikkatle gözleyerek yazan/anlatan Mustafa Kutlu, toplumsal değişim hızıyla dikkat çeken ülkemizin değişen insan, toplum, ekonomi, algı ve düşünme biçiminin de -amacı böyle bir şey yapmak olmadığı hâlde- çetelesini çıkarır: Okurunu siyasal, toplumsal ve iktisadî değişime tanık eder.
Bu kitap, Türkiye’de 1980 sonrası yaşanan toplumsal dönüşümlerle iktisadî gelişmeleri, Mustafa Kutlu hikâyelerindeki tema, kahraman, mekân, olay ve durumlardan yola çıkarak yorumlama, açıklama çabasındadır.
₺240,00Müzik ve Kimlik
₺487,50Müzik, hem tarihsel kimlik oluşumunu mümkün kılan ruh ve düşünce tavrının doğrudan tebarüz ettiği ritmik bir ifade, hem farklı milletleri ve kültürleri aynı ruh ikliminde buluşturan sihirli bir kudret, hem de oluşan birliğin ve üst-kimliğin belki de en önemli tarihsel hafızasıdır. Osmanlı-Türk kimliğini diğerlerinden farklı kılan özellik, bütün bu ilişkiler bütününü kuşatarak karakter kazandıran ruh ve düşünce tavrının merkezi hüviyette bir tarihsel kimlik iddiasına sahip olmasıdır.
Müziğin toplumu birleştirici ve dönüştürücü rolünün tarihsel bir perspektif içinde ele alındığı bu kitap, ana metin dışında Türk, Süryani, Ermeni, Rum, Keldani, Kürt ve Yahudi müziğiyle ilgili yirmi üç söyleşiyi ihtiva ediyor. Çalışma, kendi müziklerini bizzat kendileri muhakeme eden her ismin değerli katkılarıyla meseleye etraflı bir bakış sunuyor.
Kitapta, ilgili röportajları okuyucunun cep telefonları ve tabletlerinde izleyebilmeleri için QR Code kullanıldı. Aynı şekilde bazı örnek müzik parçaları QR Code’lar sayesinde, hazırlanan internet sitesi üzerinden dinlenebilmektedir. Bu özelliğiyle kitap, Türkiye’de bir ilke imza atmakta, okuyucusuna sesli ve görüntülü interaktif özelliklere sahip bir okuma imkânı sunmaktadır.
Kitaba söyleşileriyle katkıda bulunanlar:Arda Ardaşes Agoşyan, Celâleddin Çelik, Fransua Yakan, Gabriel Aydın, Gönül Paçacı, Hristos Psomiadis, Karen Gerson Sarhon, Kevork Tavityan, Mehmet Atlı, Miltiadis Papas, Murat İçlinalça, Nişan Çalgıcıyan, Nuri Özcan, Ömer Tuğrul İnançer, Ruhi Ayangil, Sadettin Ökten, Safa Yeprem, Salih Bilgin, Selim Hubeş, Turgay Üçal, Vedat Yıldırım, Yakup Altuğ, Yalçın Çetinkaya.
₺650,00Öğleden Sonra Tahran
₺112,50Eski bir besteyi/aşkı çok can yakıcı bir biçimde yeniden duyumsatıyor Öğleden Sonra Tahran. Mustafa Mestûr vakit, dil, kültür, akıl gibi olguları aşkın tezahürlerini duyumsatabilmek için kısa, zarif ve etkili dokunuşlarla yeniden yorumluyor. Vakti, her gün kaydırağa çaresizce binmeyle özdeşleştiren öykü kahramanları; sevme, sevmeme, reddedilme durumlarıyla yüzleşip aşkın, manevî yolculukların başı olduğunu duyumsar. Aşkın mertebeleri, sevgilinin bin ağaçlı bir cennet oluşu, yaşam cehenneminden bıkıldığında ağaçlarının gölgesine sığınılabilecek bir kadının varlığı, o kadının cennet oluşu bir dizi düşünsel problemle aktarılıyor ve:
Yol kenarındaki cu¨zzamlı adam
Şehrin en gu¨zel kızına dikiyor gözlerini₺150,00Öğretmenlik Sevdası
₺202,50Öğretmenlik çok bereketli bir meslek. Tavrınız, davranışlarınız, düşünceleriniz, hayat algınız bir şekilde öğrencilerinizde çoğalarak devam eder.
Değer verip elinden tuttuğunuz o gencecik, ürkek çocukların özgüvenle birer beyefendi, hanımefendi olarak mezuniyetlerini görmek tarifsiz bir mutluluktur. Bilinir ki onlar, yarının öğretmenleri, meslektaşlarımızdır.
Tek taşla duvar örülmez. Öğretmenler, öğrencileriyle çoğalır. Her sabah sınıflara giren o öğretmenlerle yurt çapında halaya durmuş gibi olunur. O sınıflarda konuşanlar bir bakıma ilk öğretmenlerdir. Bu, heyecan verici olduğu kadar, sorumluluk da yükler.
Hocaların hocası Cemal Kurnaz, elli yıllık öğretmenlik hayatının tecrübelerini paylaştığı Öğretmenlik Sevdası’nda, meslektaşlarının duygularına tercüman oluyor.
₺270,00Okuma Hâlleri
₺168,75Okuma Hâlleri, zaman zaman bir sohbetin samimiyeti içinde, yaşayan Türkçe duyarlılığı etrafında, meselesi olan denemelerden oluşuyor. Okuma çabasının sadece metin karşısındaki tavrımızdan ibaret olmadığı, metinle birlikte; zamanı, kalem sahibini hatta nesneleri bile anlama ihtiyacı olduğu düşüncesinden hareketle, hayata edebiyat merkezli bakmaya çalışıyor. Pessao’dan Nasrettin Hoca’ya, İskender’den Cengiz Han’a, Manguel’den Şemsettin Sami’ye ve oradan masaya, duvarlara, ebabile, kapıya; bu dünyanın her türlü değerinin tanıklığını Okuma Hâlleri’ni çoğul bir düzleme taşıyor. “Okumak böyledir işte. O, ölümün elinden bir şeyler kurtarabilmektir.”
₺225,00Ölüme Bir Adım
₺146,25Ölüme Bir Adım’ın ana izleğinde günlük hayatın sıradanlığı içinde sıradışı ayrıntılar bulunuyor. Bu yüzden okur, her öyküde kendine kolaylıkla bir yer edinebiliyor; yanı başında yaşanan olayın kahramanı hâline gelebiliyor. Öykülerin dolaysız ve yalın anlatımı bu süreci hızlandırıp okuru, sakin bir atmosfere çekiyor.
Yazar, hayalle gerçek arasına sıkışmamaya özen göstererek yaşanandan, günlük hayatın akışından etkileyici detaylarla kuruyor öykü evrenini. Sıradanın sakinliğinde oluşan öykü atmosferleri, anlatıcının sözünü güçlendirmeye yetiyor.
₺195,00On Üç Şehit
₺157,50Bosna-Hersekli bir grup genç 1939’da, kimliklerini, inançlarını, yaşam biçimlerini koruyabilmek için Genç Müslümanlar Cemiyeti’ni kurar. 1990’ların özgür Bosna’sına ulaşacak uzun diriliş ve direniş yolunun dinamiklerini taşıyan Cemiyet üyelerini devrin Yugoslav yönetimi şiddetle sindirmek ister. 1940’la 1949 yılları arasında Genç Müslümanlar Cemiyeti’nin kurucularıyla en aktif üyelerinden bazıları şehit edilir. 1946’da Nedzib Sacirbegovic, Aliya İzzetbegovic, Esref Campara, 1947’deyse Vahid Kozaric, İbrahim Trebinjac ve İsmet Kasumagic hapse mahkûm edilir.
Kendisi de Genç Müslümanlar Cemiyeti üyelerinden olan İsmet Kasumagic, Cemiyet’in kuruluşunun 60. yılı münasebetiyle tarihe not düşmek için elinizdeki kitabı yazar. Kitapta, Özgür Bosna’nın varoluş mücadelesini başlatıp sürdüren Genç Müslümanlar Cemiyeti’nin şehit edilen on üç üyesi, onların cansiparane çabası, bazılarının Anadolu’ya uzanan soy kütükleri biyografi tarzında inceleniyor. Kasumagic, şehit edilen kahraman gençlerin kararlı mücadelesini anlatılırken Bosnalı Müslümanlara uygulanan baskı, zulüm ve şiddet hakkında da birinci ağızdan tanıklıklar sunuyor.
₺210,00Önce Söz Vardı
₺225,00Önce Söz Vardı, sözle mayalanışın önemini vurgulayan yazılardan, söz üzerine kurulan medeniyet ikliminin söze tutunmasından hareket eden metinlerden oluşuyor. Bazen Doğu’nun bitimsiz bahçelerinde, bazen de Batı’nın gölgeli zihin terazisinde soluklanılıyor. Bu bağlamda kimi zaman Batı Trakya’nın sosyo-kültürel kodlarını görecek kimi zaman da Doğu’yla Batı’nın farklı düşünüş ve kavrayış biçimlerine tanık olacağız.
₺300,00Örtüsüz Yüzler
₺213,75Örtüsüz Yüzler’de bir asırlık ötekileştirmenin izleri, insanların yüzlerinde yer edinmişse de, yine de çocukluk hayallerine tutunarak kadim çarşının, esnafın hallerinden, farklı insan hâllerine açılan bir Balkan ezgisi tütüyor. Kimi zaman Üsküp’ün cumbalı pencerelerindeki perdeler aralanıyor sofralara oturuyorsunuz, kimi zaman Arnavut kaldırımlı sokaklarda ya bir şiirin peşinde yahut pide kuyruklarında bekliyor ama hep çocukça bir telaşla eliniz ayağınıza dolaşıyor. Hüznün tarihî seyrelmeyle damıtıldığı, çocuksu düşlerin dünyasından büyüklerin kurulu dünyasında kesiştiği öyküler sizi, bir arasta aralığında kahve tadında karşılıyor…
₺285,00