Bul Beni Doktor
₺112,50Bul Beni Doktor, Türk öyküsünde taze bir soluk. Okur, Batı ve Doğu arasında bir yolculuğa çıkarken bir doktorun dünyaya bakışında mesleğinden nasıl unsurları kurgusuna sızdırdığına tanık oluyor. Hayatın ayrıntılarını gören, yeniden yorumlayan, hiçbir olayı sessizce kabul etmeyen güçlü öyküler okurunu bekliyor.
₺150,00Bul Beni Doktor
₺195,00Bul Beni Doktor; mekânları, kurgusu ve öykü kişileriyle Türk öyküsüne yeni bir soluk getiriyor. Kitaptaki öyküler okuru, Batı ile Doğu arasında yolculuğa davet edecek ve bir doktorun dünya algısına mesleğinin nasıl etkilediğini gözlemleyecek. Naif yaşamanın ayrıntılarını gören, bunları yeniden yorumlayan, yaşananları sessizce kabullenmeyen, güçlü karakterlerin öyküleri okurunu bekliyor.
₺260,00Burada Olmayan
₺315,00Varamamak mümkünse de menzile varmak, murada ermek, huzura kavuşmak, mutluluğa ulaşmak gibi sebeplerle düşeriz yollara. Yolla düşen, yolda da bulabilir yitiğini; varınca da bulabilir: Eli boş da kalabilir. Ancak her seyyahın yol, mekân, insan ve topluma dair diyeceği, söyleyeceği vardır. Seyahat metinleri gidemeyenleri, gidip de göremeyenleri, görüp de anlamlandıramayanları sanatla düşünce arasında ‘görmüş de anlamlandırmış’ kadar esenler. Burada Olmayan’la on beş ülke, on yedi şehri görüp anlamlandırmaya çıkabiliriz.
₺420,00Can Nehrine Varınca İrşâdî
₺487,50Mütevekkil insanların Anadolu’yu yurt tutma gayretleri 1071 öncesine dayanır. Rum diyarına yerleşirken muhal olan eski hâlin yenisini doğru ve muhkem kuran bu insanları yani Alperenleri, onların gönül dünyasını, görüş ufkunu yeterince kavramamız hatta içselleştirmemiz gerekir. Bu insanların yeni yurtta, hayatın binbir gailesiyle nasıl baş ettiğine, nasıl inandığına, nasıl düşündüğüne, nasıl yaşadığına dair her kayıt, her söz, üzerinde durup düşünmeyi fazlasıyla hak eder.
Can Nehrine Varınca İrşâdî, Alperen dünyasına dair bir roman. Üstelik kitapta anlatılanların gerçekliği, pek çoğu nazım biçimindeki yazılı kayıtla sözlü kültürde neredeyse bin yıl anlatılmış söylence varyantına dayanır. Romanın olay zinciri 1048’de, Bayburt Kalesi’nde Bizans tekfurunun keyfine keyif kattığı dönemde başlar. Bir Alperen topluluğunun kuşaklar boyu aşk, hakikat, ilim, irfan mücadelesinin, gayrimüslimlerle komşuluk ilişkilerinin, çetin gönül yolculuklarının, dönemin dil ve söyleyiş özelliklerine uygun olarak anlatıldığı romanda olaylar, Rusların Kop Dağı’nda destansı bir savunmayla durdurulduğu 1916’ya değin uzanır. Bu uzun zaman aralığında atlamalarla anlatılan çeşitli mücadeleler, mekânlar, şahıslar hem Eski Anadolu Türkçesi hakkında pratik veri sunması bakımından hem de Alperen yaşayışını günümüze taşıması bakımından oldukça kıymetli.
₺650,00Castellio Calvin’e Karşı
₺262,50İnsanlık evrenin yaşına göre kısa, insanın yaşına göre uzun- tarihi boyunca hiçbir uygarlık, hemen ve kolayca ‘değer’ üretememiş, toplum için vazgeçilmez ilerleme(ler) kaydedememiş… Tam tersine en küçük insanî gelişmeler, ‘değer’ler ağır bedeller ödenerek kazanılmış. Günümüz Avrupa uygarlığının bugünkü düzeye ulaşması için de çok ciddi mücadeleler yaşanmış, çok ciddi mesailer harcanmış, çok ciddi bedeller ödenmiştir.
Stefan Zweig, monografik incelemelerinde genellikle, günümüz Avrupa’sının harcına önemli katkılar yapan düşünce ve eylem adamlarına yönelir. Castellio Calvin’e Karşı’da Zweig, XVI. yüzyılın reformist Avrupa’sında, özgür düşüncenin ender savunucularından Sebastian Castellio’nun Jean Calvin’le Hristiyanlık, Protestanlık ve Kalvinizm düzleminde inanç, düşünce, yorum ve anlayış farklılıklarının sebep olduğu amansız mücadeleyi şiirsel bir dille anlatıyor.
Elinizdeki kitap, günümüz Batı uygarlığının inanç, vicdan ve özgürlük anlayışının üzerinde yükseldiği temel dinamiklerin anlaşılmasına Ortaçağ’dan bir perspektif sunuyor. Aynı zamanda bu perspektif, uygarlık düzleminde farklı toplumların dünü, bugünü ve yarınıyla ilgili varoluşsal sorunlarına, ‘niçin’ ve ‘nasıl’ sorularını esas alarak cevaplar düşündürüyor.
Hiç kuşkusuz kitabın satır araları iyi okunduğunda Batı’nın, kendi dışındaki toplumları nasıl gördüğünü de yakalayacağız.₺350,00Cüce Mazgalı
₺352,50Kuramsal denemelerin toplandığı Cüce Mazgalı, adını bir metafordan almıyor, aksine yeni bir metafor oluşturma iddiası taşıyor. Bu metafor, yazarların edebiyat-buhran ilişkisini anlatma gücü ve biçimi üzerine kuruluyor. Bir yanda Don Kişot’un kuleye yaklaşanları gördüğünde boru çalan cücesi, diğer yanda Dedalus’u kuleye çağıran Joyce’un buhrandan doğan yeni insanı anlatma arzusu… Cüce Mazgalı, sıradanlaşıp kaybolanların yani savunmasızların dünyasını anlatan romanlardan yola çıkarak yeni uzlaşı zeminleri bulmaya çalışıyor: Paz’ın modern eleştirisi üzerinden parçalanmanın eşiği… Woolf’un ametist küpeleri… Osmanlı’nın payına düşen yarımşar yaşamak… Ve Tanpınar, Safa, Ağaoğlu gibi yazarların karakterlerine yaşattığı ikilikler…
Canan Olpak Koç, salt Doğu romantizmiyle Batı karşıtlığını bırakıp “Okuma biçimini güçlendirmek, mazgalların gösterdiğiyle yetinen cücelerden olmamak, gerekirse mazgalı kırmak…” zorunluluğunu hatırlatarak, ‘Var olma zahmetine nasıl kalkışılır?’ sorusu karşısında okuru, mazgalların ötesini görmeye çağırıyor.
₺470,00Dağlar İçinde
₺135,00Şair için uğraş, türlü türlü… Ama bu uğraşlar şiir etrafında dönenip durmaktaysa o zaman şiir damar sertliğine yakalanmıyor. Nereden çıkıp, hangi yatakta akıp hangi ummana döküldüğü belli olan soylu şiir, kendini sezdirir. Nasıl mı sezdirir? Mustafa Bâki Efe, kaçıp gizlendiği dağlarda kim bilir hangi sesleri duyup hangi masalları işitmiştir… Bu işitmek işte, şiiri sezmek için açılan perde… Perdenin arkasında ufak bir ateş yanıyor, bir bendir eşliğinde Yunus’tan ilâhiler terennüm ediliyor. Şairin ise gözü aralanan o perdeden içeri kayıyor. Yoksa bir şairin ilk şiir kitabının adı Kuş Defteri olur muydu?
₺180,00Dede Korkut Hikâyeleri
₺300,00Türkçenin hikâye etme geleneğinin en başında Dede Korkut Hikâyeleri vardır. Bu metinlerin dili ve anlatımı; bugün, yarın ve uzak gelecekte önemini yitirmeyecek. Somuta dayalı bir medeniyet ve yaşayış biçiminden, soyut kavram ve varlıkların (melek gibi) fazlaca bulunduğu yeni bir medeniyete geçişin izlerini taşıyan Dede Korkut Hikâyeleri, sancılı olması kaçınılmaz görünen söz konusu sürecin yeni kavram ve düşünce biçimini, uzak gelecekte dahi hayranlıkla okunacak zarif ve dâhiyane tahlil ve çözümlerini içeriyor. Son zamanlara kadar Dede Korkut Hikâyeleri’nin özgün nüshalarının Vatikan’la Dresten’te bulunduğu biliniyordu. Oysa yeni bir özgün nüsha bulundu. Elinizdeki kitap, daha önce bilinen iki nüshadaki on iki hikâyeye, yeni bulunan Türkmensahra nüshasının bir önsözüyle bir hikâyesi eklenerek oluştu. Böylece elinizdeki kitaptaki hikâye sayısı, on üçe çıkmış oldu. Türkmensahra nüshasındaki önsöz, kitabın sonuna, Türkmensahra nüshasının sonundaki hikâye, diğer nüshalardaki on iki hikâyenin ardına eklenerek Dede Korkut Hikâyeleri’nin bütüncül hâli böylece derlenmiş oldu.
₺400,00Dekadans
₺281,25Hayatın kendilerine ait olduğuna ve istedikleri gibi yaşayabileceklerine inanan güç ve şehvet düşkünü bir yazar ve üç kızının hikâyesi. Bedensel özgürlüğü ruhun inkârında gören, değişimi, tüketimi, zevk ve hazzı kutsayan narsist bir dünyanın, din dâhil her şeyi kendi enaniyetini tasdik için kullanabileceğini düşünen, asla kendisiyle çelişmeyen animalizmin ironik eleştirisi.
Oyun, haz, hız, tüketim, cinsellik ve mutluluğun esas alındığı, klasik aile anlayışının yerine tekilliğin ve geniş aile yapısının ikame edildiği, hakikat ideallerinden ve ahlak ilkelerinden soyutlanmanın özgürlük kabul edildiği tefessüh etmiş bir dünyada, yine de düşünebilmenin imkânını sorguluyor.
Yazar rolünü üstlenen, kurguyla gerçek arasında sıkışmış hedonist bir baba, dünyayı ateşe vermek suretiyle şöhretin yollarını ararken, heyecan ve mutluluk budalası kızları, doyumsuz ilişkilere dadanır… Unutulan ölümdür.
₺375,00Divanını Yakan Şair
₺225,00Sözü fâilâtün, fâilâtün, fâilün kalıbıyla, on dördüncü yüzyıl Bursa duyarlığıyla besleyen Mehmed Arif, O’nun adı ile/O’nun adına başlar şiir söylemeye. Anadolu’nun sözünü, Rumeli’nin feryadını ilmek ilmek Üsküp’te dokuyup Bâki misali hoş bir sadâyı gök kubbeye emanet eder şair. Darası alınmış, bedeli ödenmiş söyleyişlere yürek vermek gerekir.
yaşamakta acemiyiz
velakin biliriz bölüşmeyi
orta yerinden ayırır gibi
somun ekmek denen yüreğimizi
“Bir diri bilincin şiirleridir Mehmed Arif ’in dizeleri.” Asım Gültekin
₺300,00Düşüncemizde Gelenekselci Ekol Eleştirisi
₺180,00Modernite karşısında, insan ve insanın sosyal ilişkilerinin ‘indirgendiği’ düşüncesinden yola çıkan bazı sosyal, kültürel ve düşünsel faaliyetler; bir ideolojiye dönüşen modernite realitesine karşı aykırı tezler sundu. René Guénon, Frithjof Schuon, Seyyid Hüseyin Nasr gibi düşünür ve pratisyenlerle modernist ideolojiye bütüncül cevaplar veren Tradisyonalizm (Gelenekselci Ekol); ortaya koyduğu fikirlerle bir düşünce sistematiğine dönüşmüş; bilginin yorumlanışından sanat, kültür, düşünce, siyaset anlayışına değin geniş bir sahaya yeni bir bakış biçimi getirmiştir.
Dünyanın modernist açmazlarına çözümler öneren Gelenekselci Ekol, metafizik ve dinî temellere oturttuğu özgün eleştirel perspektiflerle geleneksel kodlardan kopamayan düşüncemizin de ilgi odağı hâline gelmiştir. Buna karşın Gelenekselci Ekol’ün varlığının, yapısının ve temel düşüncelerinin Türkçede de çok yönlü eleştirildiği görülmektedir.Bu kitap, Türkçedeki Gelenekselci Ekol eleştirilerini değerlendirmekle birlikte Gelenekselci Ekol’ün insana ve topluma gerçekten çözüm sunup sunamadığını da irdeliyor.
₺240,00Ebter
₺45,00Ankara’da bir kitabevi işleten Murat Cemal, karısının iş evrakları arasında bulduğu bir mektubun ardından onu hiç ummadığı yerlere götürecek izlerin peşine düşer. Murat Cemal, yıllar öncesine ait gizli aşkının peşinde olduğunu sansa da bir anda kendini istihbarat savaşlarının, illegal örgütler arasındaki çatışmaların tam orta yerinde bulacaktır.
Ebter, baştan sona sürükleyiciliğini hiç kaybetmeyen bir muamma kurgu etrafında, 1980 Darbesi sonrası çeşitli örgütler tarafından kaçırılan çocukları, çalınmış hayatların farazi ideolojiler uğruna işlediği cinayetleri, sebepsiz intiharları, Mavi Marmara olayları sonrası oynanan istihbarat oyunlarını anlatıyor. İnsanın; ait olma ihtiyacı nedeniyle maruz kaldığı aldanmaları, var olma mücadelelerini, suçluluk hâllerinin çetrefil gelgitlerini duyumsatıyor.
₺60,00Edebiyat ve İtibar
₺202,50Gördüğü bir rüyayla yollara düşen Evliya Çelebi, kimin itibarı peşindedir? Çölde Leyla’sını arayan asıl Mecnun kimdir? Kaşgarlı Mahmut’un yolculuğu, ne tür bir itibar arayışı sayılmalıdır? İktidarın edebiyatçısı olmak yerine edebiyatın iktidarına gönül veren Ahmet Paşa’nın, Taşlıcalı Yahya’nın; kayalıklarda son yolculuğuna hazırlanan Sappho’nun hatta Recep İvedik karşısında İnek Şaban’ımızın itibarları hakkıyla iade edilmiş midir?
Okuruna, “Ey Okur! Yazara düşen, adaletin hükmünü dinlerken teraziyi gözlemek, itibarı teslimde acele etmektir.” diye seslenen Canan Olpak Koç, çeşitli sorular eşliğinde, geçmişin güzel kalemlerine, şimdinin şehirlerine, kadına; dahası Orhan Gencebay şarkılarına, Emine Bulut’a, Mocando’ya, Kırşehir’e, Şeyhi’ye sohbet tadındaki denemeleriyle sıra dışı bakış biçimi öneriyor.₺270,00Eli Kulağında
₺75,00Şair, elini kulağına atıyorsa durup dinlemek lazım gelir. Söyleyecek birikmişi vardır çünkü. Celâl Fedai de uzun sayılabilecek bir aradan sonra yeni şiir kitabıyla çıkıyor okurunun karşısına. Önceki şiir kitaplarında terennüm etmeye başladığı bir türküyü yeni bir makam ve formda sürdürüyor. Öyle ki bu kitapla birlikte müzikteki durakları daha net şekilde duyabiliyoruz. Bu, salt biçimle alakalı bir durum da değil üstelik. Şairin öteden beri savunageldiği neoklasik söylemin kıvamını bulmasıyla ilgili.
Eli Kulağında’nın iç dikişi, klâsik. Buradaki klâsizm Fedai’nin poetik metinlerinde ötedenberi açık etmeye çalıştığı hataya düşmüyor. Tenevvü, metnin muhtevasından neşet ederek söyleme biçimine değin uzanıyor. Kitabı, ulu akrabalarının arasına sokacak olan da tam olarak bu: Derin bir yakarış…
“En güzel yalvaran kullarındandır şairler
Yalvarmadaki izzet nedir onlar bilirler.
Benim için konacak yalın var kuşkum yok
Yalvarmam odur ki artık bana taşın yok.”₺100,00Endülüs’te Aşk
₺225,00700’lerin İber Yarımadası’nda köleleri ve köle isyanlarını anlatan Endülüs’te Aşk, bir özgürlük romanı.
Kölelik kurumu ve kölelerin hayatı… Köle isyanları; asîlerin düzensiz direniş birlikleri, bu birliklerin varoluş ve özgürlük mücadeleleri romanın olay zincirini oluşturuyor. Süreç içinde bir orduya dönüşen direniş birlikteliğinin Tarık bin Ziyad’ı nasıl karşıladığı… Tarık bin Ziyad’ın nasıl bir coğrafyayı kuşatıp fethettiği gibi önemli bir ayrıntılar, çatışmalar ve gerilimler üzerine kurulan roman, anlattığı olaylarla İber Yarımadası’nda Endülüs’ün doğumunu müjdeliyor.₺300,00Eve Gitmeyen Yollar
₺225,00Kişilerin yaşadığı hayatın derin bir yanılgı içinde olduğunu fark etmeleriyle başlayan maceralarına odaklanan Eve Gitmeyen Yollar, yanlış hayatların yalnızlığa gömülen kahramanlarının kendileriyle, hayatla yüzleşme çabasını anlatıyor. Ayrılık anları kitabın temel izleğini oluşturuyor.
₺300,00

Rindan Kitap














