Viyana’dan Gülümser Gibi
₺127,50Okuru, Viyana’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Viyana’ya taşıyan öyküleriyle Viyana’dan Gülümser Gibi uzun yıllar önemli olayların, önemli hikâyelerin içinde yaşayan Avrupa’daki Türklerin kendi hikâyelerini anlatma çabasının ürünü. Kurduğu sağaltıcı atmosferiyle, öykü kahramanlarını; kendileri, çevreleri ve hayatla ilgili düştükleri ikilemden çıkarmayı başaran Viyana’dan Gülümser Gibi, insanın yabancılığın içinden çıkma serencamını anlatıyor.
Kendi kökü, dili, kültürüyle yaşadıkları toplumun dili, kültürü arasında gidip gelen ama hayatı anlamlı bir hikâye olarak görmeye çalışan öykü kahramanları, okurlara hayatlarına ve sınırlara yeniden bakmalarını salık veriyor.
₺170,00Yabancılar Dairesi
₺90,00Yabancı bir ülkede bir yabancı olmak… Ülkesinin sınırlarını aşan birçok insanın mutlaka yolunun düşeceği yerdir Yabancılar Dairesi. Soğuk odalar, gergin bekleyişler, asık suratlar, Fatma Türk’ün kurgu dünyasında yepyeni bir özellik kazanıyor. Damıtılmış bir dille, uzun koridorlardaki bekleyişler sürerken yazar okurunu Batı ve Anadolu efsaneleri arasında dolaştırıyor.
₺120,00Yaprağın Düştüğü
₺75,00İnsan hayatının çeşitli yansımalarını sade ve etkili bir dille aktaran İsmail Demirel öyküleri, modern insanın yüzleşmek zorunda kaldığı çetrefil durumlara odaklanıyor. İnsanın; hastalık, acı ve hüzünle baş etme çabaları, yaşamın incelik ve sadeliğiyle şekilleniyor. Ontolojik kaygılar çeken karakterlerinin anlam arayışı yansıyor öykülere. Yazar, modern dünyanın vaadinin gerçekleşmemesinin kişide uyandırdığı izlenimlere, sıradan insanı özel kılan arayışlara yönelen dikkatiyle insana değen birçok ayrıntıya temas etmeye çalışıyor.
Yaprağın Düştüğü; türkülere yansıyan ince sevgileri, sokakların dilini, hastane kederlerini, güvercinleri, ağacı kaybeden yaprağı ve mahallelerde, semtlerde, kasabalarda insanların yalnızlıklarını anlatıyor.
₺100,00Yorgun Mermi
₺142,50Mermi olmaktan mutlu bir hayat yaşıyor babam. Tunç ve MKE çeliğinden mülhem mutlu bir hayat. Hedefi belli. Kilitlenmiş. Saymıyor. Sorgulamıyor. MKE olduğu için yorgun bir mermi değilmiş üstelik. Hep diri, hep devletinin emrinde, hep askere yeni katılmış yirmilik bir fişek. ‘Peki, bu hikâyede yorgun mermi kim baba,’ diyorum içime doğru. ‘Bak, herkes şarjöre gizlenmiş bekliyor?’
Kuddusi Demir öyküleri bir başlangıç, alabildiğine çocukluk. Modern bir hikâye coğrafyası dört yandan fışkırıyor. Güncel kavgalarla merkezin dışında hatta uzağında yaşamayı seçen insanlar, yorgun mermiler, alışveriş merkezleri, tren yolculukları, lokaller, denizaşırı varamayışlar, seslenilen dağlar, karanlık odalı evler, harlı ocaklar…
Mekânın izini sürüyor Demir. Hikâyeye teşne oluşu tam da burada gizli. Kıvılcımın düştüğü, ocağın harlandığı yerden anlatıyor.
Yorgun Mermi, ayakları yerden kesmeyen, bir türlü sağaltılamayan yaraların kitabı.
₺190,00