Öykü Kitapları

Toplamda 49 kitap listelendi.

  • Filistin Demek

    Sevdiğim ilk kadın Gazzeliydi. Ona kitaplarımın arasından kalbime en yakın olanını hediye ettiğimi itiraf ediyorum:

    Beni Ölümüme Götür.

     

    Savaştan sonra seveceğim ilk kadın Gazzeli olacak. Ona kitaplarımın arasından ruhuma en yakın olanını hediye edeceğim:

    Beni Vatanıma Götür.

    225,00300,00
  • Grafen Bulut

    Grafen Bulut, insanın çelişkilerine dair bir dizge oluşturuyor. Yazar, insanın bu çelişkilerini derinlemesine bir dikkatle anlatıyor. Teknolojik gelişmelerin izlerini öykü formunu bozmadan, bilim kurguya yaklaşmadan, bilimin edebiyata sunduğu imkânları kullanarak aktarıyor. ‘İnsanî oluş’un ustalıkla öyküleştirildiği metinlerde yazar, bilimin bir edebiyat nesnesine dönüşmesinin yollarını arıyor. Öykü kişilerinin bilim insanlarından seçilmesi, onların gündemlerindeki insanî durumların öyküleştirilmesi çelişkileri, hesaplaşmaları, arada kalmaları da beraberinde getiriyor. İnsanın iç çelişkilerinin ayırdına başarıyla eğilen Ali Güney, çelişkilerin ayrıntılarına okurunu hakem kılıyor.

    Grafen Bulut’un öykü kişileri, hayatı ıskalamaktan tedirgindir: Ancak yine de coşkulu kimselerdir; mızmız, bedbin, karamsar değillerdir. Hayata bağlıdırlar; hatta delicesine yaşamaya can atarlar. Kırılmış, parçalanmış dünyalarında başarısız olduklarını hissettikleri ânlarda dahi dile, öyküye tutunurlar.

    75,00100,00
  • Gri Otobüs

    Boyaları sulara dökülen eski, paslı, küçük bir gemiyle vaat edilmiş topraklara demirlemek üzere yola çıkan iki kız babasının, düzgünce katlayıp cebine koyduğu aile anılarının Adriyatik Denizi’nin tuzlu suyunda, o yabancı ülkeye varamadan dondurma gibi erimesiyle kalkan Gri Otobüs, birbiriyle izlek akrabalığı kuvvetli on dokuz öyküyü anlatıyor.

    Keskin dikkati, ince duyarlığıyla yaşamın sıradanlığıyla aykırılığını daha çok da uzlaşmaz, benzeşmez yanlarımızla bulduğumuz kişiliğimizi yakalayıp akıcı diliyle anlatan Nada Dosti, Türk okurunun yüreğinde uçsuz bucaksız vaad edilmiş topraklar edinecek.

    142,50190,00
  • Hayat Bir Sahne

    Hayat Bir Sahne, kadim bir Anadolu şehrinde yaşananları basit, sade, iddiasız ama tanıdık, bildik; güzel, çekici bu yüzden de zarif ve keyifli öykü atmosferinde anlatıyor. Toplumsal hayatımıza son dönemde katılan bir kısım olgu, istek, eğilim, arzu, beklenti ve tüketim alışkanlıkları sanatsal bir formda, yeni bir anlatım ve bakış biçimiyle öyküleşiyor. Sıradan insanların sıradan endişeleri sıra dışı bir yaklaşımla on sekiz hikâyede toplanıyor. İş Kur, Bim gibi son dönem eğilimleriyle Oltu taşı, anahtar, fotojenik gibi temalar ince, zarif ve akıcı bir üslûpla öyküleştirilerek devraldığımız öykü geleneği güncellenip yalın bir dille yenileniyor.

    142,50190,00
  • Her Şeyi Bilenim

    Öykü kişileriyle öyküler boyu sürdürdüğü ilişkileriyle, öykü içinde öykü kuramını; yazar-kaza-kader bağlamında tartışmasıyla, bir iki cümleyle insan ruhunun derinliklerine inivermesiyle; ince, naif ve dolaysız anlatımıyla öykülerini, türün sınırlarını genişleterek kuruyor Mustafa Mestûr.

    Her Şeyi Bilenim iyi, güzel, doğru ve yanlış sınırını yeniden düşündürecek okura.

    75,00100,00
  • Herkese Biraz Bahar Gerek

    Dijital görsel kültürle öne çıkan kavramlara, bu kavramlar etrafında dönüşen, dönüşeceği düşünülen toplumsal yapılara dikkat çeken Herkese Biraz Bahar Gerek, karanlık bir atmosferi içermekle birlikte blokzincir teknolojisi, büyük veri, yapay zekâ, dijital eşitsizlik, dijital toplumsal kast sistemi, nesnelerin interneti gibi kavramlar etrafında odaklanıyor. Farklı çerçeveden meseleleri konu edinen öyküler, teknolojik temaların yanında eşitlik, toplumsal adalet gibi konuları da içeriyor. Öykü mekânlarının zenginliği, işlevselliği, sinematografik ve katmanlı anlatımıyla kitap, yeni ufuklar açıyor.

    112,50150,00
  • Hücreden Sızan

    Avrupa’da yaşayan Türkler, uzun yıllar önemli olayların, önemli hikâyelerin içinde buldu kendilerini. Bazen kahramanı, bazen izleyicisi oldular Avrupa’da geçen zamanın. Ama şimdiye değin yaşadıklarını, düşündüklerini, hissettiklerini yazmaya, paylaşmaya ne vakit, ne dil bulabildiler. Avrupa’nın üçüncü kuşak Türkleri, hikâyelerini anadilleriyle anlatmaya başlıyor: Hücreden Sızan, böyle bir dil, anlam ve vakit arayışının ürünü.

    İnsan, dünyaya ilk merhaba deyişiyle bir dertle kaynar. Bu derdin ayırdına varmadan yaşar bir müddet. Sonrasında hatırında kalan her ayrıntının görüntüsü canlanır zihninde. Gittiği her yere götürür zihnî ayrıntılarını. Beraberinde taşıdıklarıyla bakar gökyüzüne. Gökyüzü, zihninde asılı kalan hatıraları canlandırır. Hücreden Sızan, geçmişin izini takip ederek, dilsiz tanıkların, gökyüzündeki siluetlerin, denizde yüzen kırmızı pabuçların, içeridekilerin, dışarıdakilerin hikâyeleriyle doğan yeni güne merhaba diyor.

    75,00100,00
  • İbrahim’i Beklerken

    Büyümek, İbrahim olmakla Abraham olmak arasındaki farkı öğrenmekmiş.

    Yıllar sonra çok farklı koşullarda karşılaşmaya hazırlanan iki arkadaşın bekleme anları… Müslüman Mahallesi ile Yahudi Mahallesi arasına beton duvar döken Aram Usta’nın suçluluğu… Oğlu Hasan’ı arayan Meryem’in telaşı… Fakültenin teodolitini yanlışlıkla kıran Henan’ın çaresizliği… Kanser hastası babasına üzülen Aaron’un sorgulamaları… İsa’nın çile yolculuğuna yeniden çıkmaya hazırlanan Larissa’nın adımları… Yapılacak çeşmeye yer bulmaya çalışan Sultan Süleyman’ın mimarları…

    İbrahim’i Beklerken, ilhamını Kudüs’ten almaktan çok, Kudüs gözlemleriyle yazılmış dokuz hikâyeden oluşuyor. Yazar çoğul bir yaklaşımla, barış için gereken eylemlerin sorumluluğunu; Müslüman’ıyla, Yahudi’siyle, Hristiyan’ıyla ‘insan’ olan herkese yüklüyor: Çünkü insanlığın etrafına çevrilen beton duvarların ancak kalemle yıkılacağına inanıyor.

    45,0060,00
  • İkinci Perde

    Yunus Develi, anlattığı hikâyelerle sizi tarihin kırılma anlarına şahit olmaya çağırıyor. İnsanın yaratılış hikâyesiyle açılan Perde, Hz. Musa’nın yaşadıklarıyla İkinci Perde’ye dönüşüp Peygamberimize değin uzanan bir dikkat kesilmeye dönüşüyor. İnsanlığın peygamber merkezli durakları, ânda yaşıyor.

    Uzun, bilindik bir kavganın, bir mücadelenin, bir düşün, bir hakikatin içinde bulacaksınız kendinizi… Yaşananlara tanık olacak, ortak olacak, belki de taraf olacaksınız.

    97,50130,00
  • İncir Yarası

    İncir Yarası öyküleri, insanın hâllerine yoğunlaşarak onun, hayatla ölüm karşısındaki duruşunu irdeliyor. Zengin tematik yaklaşımlara üslubuyla da ayrı bir güzellik katan yazar, okuru, Türk öykücülüğünde az ele alınmış alanlara, sükûnete, derinliğe davet ediyor. Öyküler kimi zaman ironinin, kimi zaman fantastiğin, kimi zaman da mistisizmin imkânlarından faydalanırken gerçekle temasını yitirmiyor.

    165,00220,00
  • Kalanlara

    Sesin, söyleyişin, tınının izini sürüyor; bu izleğin söyleyiş güzelliğini duyumsatıyor Kalanlara. Bu yüzden kitap, sesimizde gizlenen kimliği kuşaklar boyu taşıyacak.

    Naif öykü kişilerinin zaman zaman gürlek bir naraya dönüşen iç konuşmaları, mekânın keskin bir dikkatle sıra dışılaşması, zamanın tarihe çarpar gibi Rodop Dağları’nda yankılanışı, yaşananla kurgu arasındaki ayrımın yitimi… Ama hep harften mi, heceden mi oluştuğunu bilmeyen fakat yine de büyüyünce kelime olmak isteyen sıra dışı kahramanların dilin, kültürün ahengine tutunma çabaları ‘simsiyah bir teselli olur belki kalanlara’.

    150,00200,00
  • Kibrit

    Edebiyatın gücünü, hikâyelerin büyüsünü, bilgi katmanları arasında kaybolmayan sözlü geleneğin izlerini sürüyor; hikâyeler anlatan nineleri, aya düşen bebekleri, abdalları, usta-çırak ilişkilerini masalsı bir dille anlatan Kuddusi Demir, coğrafyamızın hikâyelerinin benzerliğini birçok öykünün alt metni olarak sunuyor.

    Sözlü kültürle yazılı kültürün bir aradalığına tanık olurken insanımızın ferasetini, irfanını Kibrit’in on sekiz öyküsünde görebiliriz. Hikâyelerde; yaşayan, nefes alan ayrıntılar, bu toprakların kadim geleneği hikâyenin pes etmeyeceğini kanıtlıyor.

    97,50130,00
  • Kırmızı Işık

    Kırmızı Işık, yol metaforu üzerinden hayatın ortasında sıkışıp kalan; hareket edemeyen, kaçamayan insanlarla hayatın farklı alanlarında birbirleriyle yüzleşen insanlara dikkat kesiliyor. Asude Akman Sönmez’in öykü karakterleri her gün selamlaştığımız kapı komşularımız gibi. Yazarın çizdiği kurgusal düzlem, o tanıdık dünyada süren hayatımızda farkına varamadığımız detaylarına, inceliklerine dikkat kesiliyor.

    150,00200,00
  • Kuşlu Süveter

    Özlem Göktaş, Kuşlu Süveter’de düşle gerçek arasındaki naif çizgiyi ihlâl etmeden kuruyor öykülerini: Bu dar alanda başarıyla yakalıyor insanı. Belki kısmen unuttuğumuz ama yabancısı olmadığımız hassasiyetleri, tanıdık bir ses ve ahenkle anlatırken biz, kendimizi buluyor; bu topraklara özgü, âşinası olduğumuz bir atmosferle karşılaşıyoruz. Öyküler boyu bazen geçmişe gidip çocukluğun büyülü, masalsı dünyasında yaşıyor, bazen de günümüze, günümüz insanının bireyleşerek yalnızlaşan duygu ve düşünce hâllerinin izini sürüyoruz.

    Kuşların uçup gitmesiyle azalan umut, kuşların başka dallara konmasıyla yeniden yeşeriyor.

    90,00120,00
  • Mavi Defter

    Avrupa’da yaşayan Türkler, uzun yıllar önemli olayların, önemli hikâyelerin içinde buldu kendilerini. Bazen kahramanı, bazen izleyicisi oldular Avrupa’da geçen zamanın. Ama şimdiye değin yaşadıklarını, düşündüklerini, hissettiklerini yazmaya, paylaşmaya ne vakit, ne dil bulabildiler. Avrupa’nın üçüncü kuşak Türkleri, hikâyelerini anadilleriyle anlatmaya başlıyor: Mavi Defter, böyle bir dil, anlam ve vakit arayışının ürünü.

    Zeynep Zuhal Kılıç, ânın içinden bir pencere açarak sesleniyor okura. Yorgun kelimeleri şifacılığa çağırıyor. Mavi Defter, hastane koridorlarının, gizli okurların, sokaktaki hikâye satıcılarının, pencereden sokağı seyredenlerin, çiçeklerle konuşanların hikâyeleriyle tenha bir yolculuğa çıkarıyor. Hikâyeler boyu zihinde yankılanan sis perdesi, en sonunda dağılıyor.

    75,00100,00
  • Menzile Koşan Süvariler

    Balkan bozgununda savaş ve yoksullukla girdiği cidali kaybeden babalar, geride kalan yetimlerle dedelerinin yaşam mücadelesi; göçler, göçemeyişler arasında büyüyen ama hep hayret çağında kalan öykü kişileri… Gerçekliğin düşe, düşün gerçekliğe ulandığı metinler arası geçişler, tarihî kişiliklerle öykü kişileri arasında tebessüm ettiren diyaloglar Menzile Koşan Süvariler’in zengin, sıra dışı anlatı atmosferini dokunaklı, sade bir dille kuruyor.

    135,00180,00