Monografi Kitapları

Toplamda 3 kitap listelendi.

  • Amerigo

    Amerigo: Tarihî Bir Yanılgının Hikâyesi, Stefan Zweig’in ölü­münden önce yazdığı, 1942’de yayımlanan son kitaplarından. Ki­tapta, Amerika kıtasını kimin keşfettiği sorusu; notlardan, mektup­lardan, raporlardan ve bir takım tarihî vesikalardan yola çıkılarak anlatıyor.

    Stefan Zweig’ın diğer yaşam öykülerinden farklı olarak bu eser, yeni kıtanın eski dünyada algılanışının monografisi niteliğinde. Okur, kronolojik bir izlekten ziyade sezgisel ve doğurgan bir anla­tıyla tarihî bir yanılgının hikâyesiyle buluşuyor.

    82,50110,00
  • Castellio Calvin’e Karşı

    İnsanlık evrenin yaşına göre kısa, insanın yaşına göre uzun- tarihi boyunca hiçbir uygarlık, hemen ve kolayca ‘değer’ üretememiş, toplum için vazgeçilmez ilerleme(ler) kaydedememiş… Tam tersine en küçük insanî gelişmeler, ‘değer’ler ağır bedeller ödenerek kazanılmış. Günümüz Avrupa uygarlığının bugünkü düzeye ulaşması için de çok ciddi mücadeleler yaşanmış, çok ciddi mesailer harcanmış, çok ciddi bedeller ödenmiştir.

    Stefan Zweig, monografik incelemelerinde genellikle, günümüz Avrupa’sının harcına önemli katkılar yapan düşünce ve eylem adamlarına yönelir. Castellio Calvin’e Karşı’da Zweig, XVI. yüzyılın reformist Avrupa’sında, özgür düşüncenin ender savunucularından Sebastian Castellio’nun Jean Calvin’le Hristiyanlık, Protestanlık ve Kalvinizm düzleminde inanç, düşünce, yorum ve anlayış farklılıklarının sebep olduğu amansız mücadeleyi şiirsel bir dille anlatıyor.

    Elinizdeki kitap, günümüz Batı uygarlığının inanç, vicdan ve özgürlük anlayışının üzerinde yükseldiği temel dinamiklerin anlaşılmasına Ortaçağ’dan bir perspektif sunuyor. Aynı zamanda bu perspektif, uygarlık düzleminde farklı toplumların dünü, bugünü ve yarınıyla ilgili varoluşsal sorunlarına, ‘niçin’ ve ‘nasıl’ sorularını esas alarak cevaplar düşündürüyor.
    Hiç kuşkusuz kitabın satır araları iyi okunduğunda Batı’nın, kendi dışındaki toplumları nasıl gördüğünü de yakalayacağız.

    150,00200,00
  • Jenny Marx

    Friedrich Engels, Jenny Marx’ın mezarı başında şunları söyler:

    “Böylesine keskin bir zekâya sahip bir kadın, eleştirel bir akıl, siyasi olgunluk, büyük bir enerji, coşkun bir karakter ve yoldaşları için her şeyini vermeye hazır bir cömertlik çok az bulunur. Devrimci harekette neredeyse kırk yıldır etkin olduğu hâlde, gösterişe kapılmayan, kamuoyu önüne fırlamak için heveslenmeyen, dönemin gazete yıllıklarının bahsetmediği bir kadındır o… Onu, herkesin bizzat tanıması gerekirdi. Şunu kesinlikle biliyorum: Ülkelerini terk etmek zorunda kalan Komün 1871 Paris Komünü mültecilerinin kadınları onu hep anacaklardır. Bizlerse onun nesnel ve akıllı tavsiyelerini hep özleyeceğiz. Nesneldi ama övünmezdi, akıllıydı ama affederken bile onurundan hiçbir şey kaybetmezdi…”

    Jenny Marx’ı bizzat tanımayanlara Françoise Giroud’nun anlatacakları var.

    120,00160,00