Geleneksel Hikaye Kitapları

Toplamda 3 kitap listelendi.

  • Dede Korkut Hikâyeleri

    Türkçenin hikâye etme geleneğinin en başında Dede Korkut Hikâyeleri vardır. Bu metinlerin dili ve anlatımı; bugün, yarın ve uzak gelecekte önemini yitirmeyecek. Somuta dayalı bir medeniyet ve yaşayış biçiminden, soyut kavram ve varlıkların (melek gibi) fazlaca bulunduğu yeni bir medeniyete geçişin izlerini taşıyan Dede Korkut Hikâyeleri, sancılı olması kaçınılmaz görünen söz konusu sürecin yeni kavram ve düşünce biçimini, uzak gelecekte dahi hayranlıkla okunacak zarif ve dâhiyane tahlil ve çözümlerini içeriyor. Son zamanlara kadar Dede Korkut Hikâyeleri’nin özgün nüshalarının Vatikan’la Dresten’te bulunduğu biliniyordu. Oysa yeni bir özgün nüsha bulundu. Elinizdeki kitap, daha önce bilinen iki nüshadaki on iki hikâyeye, yeni bulunan Türkmensahra nüshasının bir önsözüyle bir hikâyesi eklenerek oluştu. Böylece elinizdeki kitaptaki hikâye sayısı, on üçe çıkmış oldu. Türkmensahra nüshasındaki önsöz, kitabın sonuna, Türkmensahra nüshasının sonundaki hikâye, diğer nüshalardaki on iki hikâyenin ardına eklenerek Dede Korkut Hikâyeleri’nin bütüncül hâli böylece derlenmiş oldu.

    187,50250,00
  • Kırk Vezir Hikâyeleri

    Dilimiz, kültürümüz, edebiyatımız çok uzun, kadîm ve zengin bir birikime sahip hiç kuşkusuz. Ancak kültürel birikim ve zenginliğimiz, günümüzde yeterince dolaşımda ol(a)madığından edebî varlığımız, gayrimenkul zenginin nakdi olmadığından fakirlik çekmesine çok benziyor… Pruva Yayınları, özellikle anlatma geleneğimizin ilk halkalarından sayılan üstelik yüzlerce yıl evvel çeşitli Batı dillerine defalarca aktarılan Kırk Vezir Hikâyeleri’ni, Uppsala Nüshası’nın harekesiz metninden günümüz Türkçesine kazandırıyor. Mehmet Dursun Erdem’in bilimsel titizliğiyle günümüz Türkçesine aktarılan eser; bilimsel metinleri kuru, bıktırıcı üslûbuyla öğretme amacının dışında sanatsal niteliklerini koruyor.

    Kırk Vezir Hikâyeleri’nde padişahı ikna etmek, kendi iddialarını ispatlamak, istedikleri gibi düşündürmek için kırk gün, kırk bilge vezirin anlattığı hikâyelere karşı hanım sultanın anlattığı toplan seksen hikâye bulunuyor. Hikâyelerde doğu insanının zekâsı, düşünme biçimi, kurgulama yeteneği, anlatma teknikleriyle davranış biçimleri, ‘değer verme’ anlayışı etkileyici bir atmosfer oluşturuyor.

    240,00320,00
  • Şâhmerân Hikâyesi

    Mezopotamya’da ortaya çıkan “Şâhmerân” ve Şâhmerân Hikâyesi; zamanla Arap, İran, İbranî, Hint ve Yunan mitolojileriyle zenginleşmiş ve Anadolu’ya mâl olmuş, kâdim bir metin. Battalnâme, Saltuknâme gibi Anadolu’da daha sonra ortaya çıkan birçok söylenceyi de derinden etkileyen Şâhmerân Hikâyesi, söylenceler ve metin yoluyla, yüzlerce yıl kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşmıştır.

    Sağlık, bilgelik, özveri, sevgi ve vefa sembolü olarak resim, heykel gibi görsel sanatlarla sinema gibi modern sanatların da ilgi odağı olan Şâhmerân, günümüz edebiyatçılarının da dikkatinden kaçmamış; Tomris Uyar’dan Murathan Mungan’a, Hilmi Yavuz’dan Erhan Bener’le Sennur Sezer’e… pek çok edebiyatçı tarafından yorumlanmıştır.

    97,50130,00